ÜYE GİRİŞİ ÜYE OLMAK İÇİN ALTTAKİ LİNK İ TIKLA

BAŞYAYLA

Küçük bir uç beyliğiyken kısa zamanda gelişip Anadolu'ya hâkim olan Osmanlı Devleti ile Karamanoğulları arasında uzun yıllar mücadeleler olmuştur. 

Karamanoğulları Beyliği ilk önce Yıldırım Beyazıt Döneminde Osmanlı hakimiyetine girdiyse de Ankara Savaşı'ndan sonra yeniden bağımsızlığını elde etti. Karamanoğulları Osmanlı Devleti'yle mücadeleden vazgeçmediler, ta ki Osmanlılar tarafından fethedilinceye kadar. Fatih Sultan Mehmet Karamanoğulları'nın büyük bir kısmını ele geçirmişse de beylik tam olarak II. Beyazıt Döneminde Osmanlı hakimiyetine girmiştir.

 Karamanoğulları'nın Osmanlı hakimiyetine girmesiyle bu bölge de Osmanlılara bağlanmıştır.II.Bayezıd'ın, Karamanoğulları'na son vermiş olmasından sonra Taşeli Bölgesi Osmanlı idaresine geçmiştir. Bu tarihten sonra bölge İçel Sancağı'na bağlanmış,
Tarla bitkileri ekiliş alanları İlçe merkezi haricinde genellikle meyve bahçeleri arasında yer almaktadır. İlçe merkezinde ise çavdar ve nohut öncelikli olmak üzere yaylalarda ekiliş yapılmaktadır. Meyve bahçelerine yakın alanlarda yapılan tarla tarımında nohut haricinde yer yer tarım ilacı kullanılmakta, gübre ise sadece hububat alanlarında 20-20-0 ve %33 Amonyum Nitrat şeklinde uygulanmaktadır. Yaylalarda ise nerdeyse hiç tarım ilacı kullanılmamakta, gübre sadece çavdarda 20-20-0 ve %33 Amonyum Nitrat şeklinde uygulanmaktadır. Yaylalarda buğday tarımı soğuğa dayanmadığı düşüncesiyle tercih edilmemektedir. Günümüzde yaylaların bazı kısımlarında sulama imkânı bulan üreticiler bu alanları kiraz bahçesi olarak değerlendirmeye gitmişlerdir. Yine tarım ilacı kullanımının çok az olduğu bu alanlarda organik tarım potansiyeli değerlendirilebilir.
Zararlılara kaşı kimyasal mücadele kolay ve kısa sürede sonuç veren bir yöntem gibi görülmekte ve fazla miktarda ilaç kullanılmaktadır. Fazla miktarda ilaçlama sonucu doğal denge bozulmakta, insan ve hayvan sağlığı olumsuz yönde etkilenmekte, çevre kirliliği meydana gelmektedir. Doğal dengenin faydalılar aleyhine bozulması, zararlıların populasyon yoğunluğunun artmasına paralel olarak zarar oranlarının artmasına da sebep olmaktadır. Günümüzde insan sağlığının, çevrenin ve biyolojik çeşitliliğin korunması ön plana çıkmıştır. Modern bir yaklaşımla, zararlı türlerin populasyon değişimlerinde rol oynayan tüm faktörlerin çevresiyle birlikte düşünülerek zararlı popülasyonların ekonomik zarar düzeylerinin altında tutulabilmesi için bütün teknik ve yöntemlerin uyum içerisinde kullanıldığı “Entegre mücadele programları” hazırlanmaktadır. İleriki aşamada ise üretimde kimyasal girdi kullanmadan, üretimden tüketime kadar her aşaması kontrollü ve sertifikalı tarımsal üretim biçimi olan “Organik Tarım” ön plana çıkmaktadır. Amacı; toprak ve su kaynakları ile havayı kirletmeden, çevre, bitki, hayvan ve insan sağlığını korumak olan Organik tarım İlçemiz yaylalarında ümit vermektedir.
Ayrıca İlçemizi Göztepe Mahallesi-Kışla Çayırı güzargahından Taşkent’in Balcılar Beldesine (30 km.) bağlayan yol da mevcut olup; buradan stabilize yolla Karaman’a ulaşmak da mümkündür. 2009 yılında Balcılar-Kuşu (17 km.) arası asfaltlanmış olup, Kuşu-Başyayla arasındaki mesafe de yol yapım çalışması devam etmektedir. Bu yol İl Özel İdaresine bağlı olup, bakım ve onarım çalışmaları yapılmaktadır. Bu güzergâh Cumhuriyetin ilk yıllarında İç Anadolu’yu Akdeniz’e bağlayan devlet yolu olarak açılmaya başlandığı ancak yarım kaldığı yolun incelenmesinden de anlaşılmaktadır. O yıllarda yol yapımında çalışmış insanlarımız mevcut olmakla birlikte adına da Atatürk Yolu denilmektedir. Osmanlı zamanında ise bu güzergâh kervan yolu olarak kullanılmıştır. Yol boyunda o tarihlerde konaklamak için kullanılan hanlar da mevcuttur.
Başyayla ilçesinde nüfusun düşük oranda olmasına etki eden bazı faktörler vardır. Bunlardan birincisi ilçedeki iş imkânlarının az olması ve genç nüfusun iş imkânlarının daha fazla olduğu İstanbul, İzmir ve Konya vb. gibi büyük şehirlere göç etmesidir. Ayrıcabölgenin coğrafi yapısı, iklimi ve yüksekliğin fazla olması bu ilçeden başka yerlere göç oranını artırmıştır. Yine ilçemizin genç nüfus oranı oldukça düşüktür. Genç nüfus oranının düşük olmasının temel nedeni de ilçede iş imkânlarının az olmasıdır. Bunun yanında ilçede okuma oranı gün geçtikçe artmaya devam etmektedir. Ayrıca bir kısım vatandaşımız başta Almanya, Fransa, Avusturya, Hollanda, İsviçre, Belçika gibi avrupa ülkelerine ekonomik durumları nedeniyle gitmek zorunda kalmışlar, ancak daha sonraki yıllarda ilçemize yapmış oldukları yatırımlarla ilçe ekonomisine büyük katkı sağlamışlardır.